Aradığınız Konu ?

Modaya Olan Açlığımız Bitiyor!

21 Temmuz 2025
Modaya Olan Açlığımız Bitiyor!

Son zamanların moda haftalarından bir kare düşünün: Modelin elinde bir clutch yok da bir baget ekmek var ya da reklam panolarında renkli bikiniler değil de, bir muz cenneti içinden mankenler size göz kırpıyor. Hiç şaşırtıcı gelmedi değil mi? Peki ama neden? Neden modanın dili son zamanlarda bu kadar “aç”?

Moda evleri neden yönünü yiyeceklerin dünyasına döndürdü dersiniz? Üstelik bu dünyadan sadece ilham almakla kalmayarak, reklamdan tasarıma, vitrinlerden defilelere kadar her yere sirayet ettiriyor. İştah açıcı kumaşlar, pastane vitrininden fırlamış aksesuarlara dönüşüyor… (Bu dönüşüm bizlerin de modayı gastronomi kitaplarından fırlamış gibi yorumlamasına sebep oluyor.) Peki moda, yemeği neden bu kadar arzuluyor sizce? Cevap sadece estetik değil; duyusal, duygusal, hatta ve hatta kültürel bir iştah!

Yemeğin moda içindeki rolü yıllardır arka planda fokur fokur kaynayan bir sos gibiydi. Ama 2025 itibarıyla bu sos tencerenin dışına taştı, hatta dibini tutturdu. Artık yemek sadece ilham değil, başrolün ta kendisi! Moda markaları, yemekle olan flörtünü sadece görsellikle değil, arzuyla da bağdaştırıyor. Bir vişne tonunun dudakta bıraktığı iz, bir çilekli tatlının elbise formuna dönüşmesi… Bütün mesele iştahınızı kabartmak. Bir elbisenin dokusu artık sadece kumaşla değil, çağrıştırdığı tatla da ölçülüyor. Sadece bir giysi değil, adeta “yiyesinin geldiği bir his” sunuluyor.

Eskinin lüksü soğuktu, ulaşılamazdı, sonunda elde edilecek olandı. Bugünse değişen pek çok yapı taşı gibi lüksün yeni tanımı da tüm zıtlığıyla “yakınlaşılabilir olmak”. Chanel’in café açması, Jacquemus’un baget ekmek görünümünde çanta tasarlaması, Coach’un pizza temalı bir koleksiyon yapması… Tüm bunlar bizlere dünyaca ünlü lüks markaların, iştahı uzaklarda bir yerlerde aramadığını gösteriyor. Lüks artık sadece para değil; tat, dokunuş, haz, anı demek. Duyularınıza kulak asabildiğiniz tüm anlarda saklı.

Kabul ediyoruz, “Modaya olan açlığınız bitiyor!” başlığı biraz aldatıcı olabilir. Çünkü söz konusu “moda” içindeki bu açlık hiçbir zaman doymayacak. Hatta bizce moda bizi kasten aç bırakıyor: Daha fazlasını isteyelim, daha çok hissedelim, daha çok paylaşalım diye. Ve sonuç? Moda artık ne giydiğinizle uzaktan yakından alakalı değil. Moda, bazen bir baget çanta, bazen bir baget ekmek olabilir. Hangisini yediğiniz ya da taktığınız hiç fark etmez; önemli olan size nasıl hissettirdiği.

Yağmur Özer
Editör / Yazar
Diğer Yazıları Gör

Stil Notları: JACOP ELORDI

Bültenimize kayıt olmak
ister misin?

Be Style haberlerini ve gündemini takip et.

Şimdi Kaydol