MAKYAJTRENDI.COM KURUCUSU/SELİN ÖZTARHAN RÖPORTAJI
Ekonomi mezunu olarak başladığı kariyerini kozmetik sektöründe devam ettiren Selin Öztarhan, kurucusu olduğu makyajtrendi.com ile Türkiye'nin önde gelen dijital güzellik platformlarından birini hayata geçiren çok başarılı bir girişimci. Hem cemiyet hem de iş dünyasında etkin olarak adından söz ettiren Selin Öztarhan aynı zamanda harika bir anne.
Röportaj Mukaddes Kaya
Makyajtrendi olarak hangi kollarda faaliyet gösteriyorsunuz?
İnternet sitemiz üzerinden yaptığımız satışlarda lüks pazara ve kozmetiğe odaklandığımız için, yüksek performanslı ve güvendiğimiz ürünleri müşterilerle buluşturmaya özen gösteriyoruz. Örnek olara; bizim iade oranımız birçok markaya göre oldukça düşük bir noktada duruyor. Bunun da en önemli sebebi, 2014 yılında web sitemizi kurarken direkt olarak satışa değil, müşterinin eğitim anlamında da bilgi alabilmesine odaklanmamızdan kaynaklı. Sitemizde, müşterilerimiz için ürünlerle ve trendlerle ilgili pek çok bilgi paylaşıyoruz. Ayrıca müşteriyi her daim doğru ürünle buluşturmak adına çok donanımlı bir güzellik ekibimiz ve satış haricinde büyük bir güzellik danışmanlığı kolumuz bulunuyor. Türkiye’de de aslında bu konuda bir ilke imza attık.
Başarılı bir iş kadını olarak işinizi taşımayı hedeflediğiniz en üst nokta nedir?
Türkiye kozmetik anlamında oldukça dinamik ve rekabetin yüksek olduğu bir pazar. Bu aşamada, markalarımızın şu anki lider konumunu koruması bizim için büyük önem taşıyor. Böylesine rekabetçi bir ortamda amacımız, hem pazarı geliştirip ürün satışlarımızı artırmak hem de markalarımızın liderliğini korumak. Lüks segment özelinde Türkiye’de çok büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden de gerekli yatırımları yaparak güçlü ve baskın bir rolde yer alma amacımızın olduğunu söyleyebilirim.
Sizin sektördeki farkınız nedir?
Bizim sektördeki farkımız; gerçekten güvendiğimiz, her türlü filtreden geçirdiğimiz ve müşterilerimizin gerçekten memnun kalacağına inandığımız ürünlere odaklanmamızdır. Amacımız maksimum oranda müşteri memnuniyeti sağlamak olduğu için, web sitemize ürünleri seçip yelpazemize ona göre ekleme yapıyoruz. Anlayacağınız bir ürünü sadece satış kaygısıyla ya da trend olduğu için müşterilerimizle buluşturmuyoruz. Az ve öz markayla en iyi ürünleri sunmak için çalışıyoruz. İkinci olarak da her zaman eğitim odaklı bir yaklaşıma sahibiz. Ürünlerin tüketici için faydalarını ön plana çıkarmamız, doğru ürünün doğru kişiyle buluşmasını önceliklendirmemiz ve maksimum memnuniyet minimum iade yaklaşımını temel almamızı sektördeki farklarımız arasında sayabilirim.
Yurt dışı çalışmalarınız var mı? Sektörünüzdeki son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye, globaldeki birçok güzellik şirketi tarafından üst sıralarda yer alan ve yüksek potansiyele sahip bir pazar. Bu sebeple de çok büyük firmalar ciddi yatırımlarda bulunuyor. Biz de tabii ki bu potansiyelin farkında olarak global bir bakış açısı benimsiyoruz, planlarımızı bu doğrultuda şekillendiriyoruz. Çok yakında kendi markamızın da lansmanını yapacağımızın haberini vermek isterim. Bu lansmanımız eş zamanlı olarak Amerika’da da gerçekleşiyor olacak. Yani hem Türkiye’de hem Amerika’da, sonrasında da Avrupa ve Orta Doğu’da lansmanlarımızı gerçekleştirerek yurt dışı çalışmalarımızı devam ettireceğiz.
Güzellik ve estetik arasındaki bağ sizce nasıl ilerlemeli ve korunmalıdır?
Estetik operasyonlar özellikle son senelerde epey yaygınlaştı. Türkiye özellikle bu anlamda sunduğu hizmet kalitesiyle de sıkça tercih ediliyor. Ben estetiğin dozunda yapılması gerektiğini savunanlardanım. Elbette bir kişi kendini nasıl mutlu hissedecekse o doğrultuda ilerlemeli, fakat kendi adıma konuşmam gerekirse kişiyi kendi doğallığından çok uzaklaştırıp yaygın bir kalıba sokan estetiklere karşı mesafeliyim. Bununla beraber, ufak dokunuşların gerekli olduğunu da düşünüyorum. Elbette estetik, insanın kendini iyi hissetmesinin bir parçası ama bana göre önemli olan bir yandan da gerekli bakım süreçlerinin devam etmesi. Süreklilik sağlamak açısından kişinin düzenli bir cilt bakım rutinine sahip olması ve bunu belirli yaşlarda cildinin ihtiyacına göre geliştirip değiştirmesi çok önemli. Makyajın da kişinin özgüveni üzerinde büyük bir payı olduğunu düşünüyorum. Mesela ben de zamanla deneyerek kendime uygun makyaj görünümlerini keşfettim ve şu an çok az bir makyajla kendimi çok daha iyi hissedebiliyorum.
Seyahat etmeyi seviyor musunuz? Tercihlerinizi nasıl belirliyorsunuz?
Seyahat etmeyi gerçekten çok seviyorum ve beni besleyen en büyük şeylerden biri olduğuna inanıyorum. Boğa burcuyum ve dışarıdan çok sabit bir burç gibi görünse de yükselenim Aslan olduğu için o dinamizmden, farklı yerlerde başka kültürleri ve insanları gözlemlemekten çok keyif alıyorum. Her coğrafyada çok gözlemci bir insan olduğumu söyleyebilirim. Kendini geliştirme odaklı biri olduğum için de farklı şeylerden beslenmenin bana bu anlamda çok katkı sağladığını düşünüyorum. Yani seyahat etmek mutluluğum için olmazsa olmaz bir noktada duruyor. Destinasyonlara karar verme aşamasında ise ailecek kararlar verdiğimiz için hepimize uygun seçeneklerle ilerlemeye çalışıyoruz. Hep tercih ettiğimiz yerler olmasıyla birlikte, çocuklarımın da farklı coğrafyaları keşfetmesini çok istiyorum. Bu sebeple de rotamızı zaman zaman farklılaştırdığımız da oluyor elbette.
Gelelim biraz da giyim tarzınıza. Marka seçimleriniz neler ve stilinizi nasıl tanımlarsınız?
Genellikle maskülen ve zamansız parçalar seçmeye özen gösteriyorum. Açıkçası trendlere göre çok fazla alışveriş yapan biri değilim. Bir zamanlar seçimlerim o yönde olurdu ancak zaman içerisinde bu durum çok değişiklik gösterdi. Artık az ve öz, klasik, zamansız parçalara yatırım yapmayı tercih ediyorum. Onun dışında sezonsal olarak renk trendlerinden ilham aldığımı söyleyebilirim. Mesela bu dönem “butter yellow” ya da kışın daha “burgundy” tonlarından kendime yakışabilecek parçaları koleksiyonuma eklemeyi seviyorum. Hızlı moda tarafından biraz uzaklaştığımı söyleyebilirim. Lüks kategorisinde ise Saint Laurent ve Celine favori markalarım. Biraz daha trend markalar noktasında ise Cult Gaia’yı çok seviyorum. Tabii ki her türlü markadan alışveriş yapabilirim, benim için önemli olan bana yakışması ve o parçanın zamansız olması.
Aksesuar olarak neler kullanırsınız, olmazsa olmazınız nedir?
Aksesuar olarak yüzük ve bilezik gibi parçalardan ziyade en çok küpe takmayı seviyorum. Farklı tasarımlara sahip küpelerle kıyafetimi yükseltmeyi ve öne çıkarmayı amaçlıyorum. Bunun dışında çanta ve ayakkabının da kıyafeti yükseltme noktasında önemli olduğunu düşünüyorum, bu sebeple ben de bu konuya çok özen gösteriyorum.
Son olarak bu yoğun çalışma hayatınızda hobilerinizi hayata geçirebiliyor musunuz, merak ediyoruz.
En büyük hobim kesinlikle spor yapmak. Hayat tarzım da aslında birçok konuda spora dayalı, günümün büyük kısmını spor giyimle geçiren biriyim. Kendimi bu parçalarla çok rahat hissediyorum. Haftada 3-4 gün spor yapmaya da özen gösteriyorum, tabii ki eğer çok yoğunsam bu sayı 2 güne düşebiliyor. Genellikle fitness odaklı çalışsam da pilatese de zaman ayırmaya çalışıyorum.
